25 Temmuz 2012 Çarşamba

An Gelir




Yaz günlerinin bizi etkileyen olumsuz yanlarından biri de bunaltıcı sıcak havalar hiç şüphesiz.Çoğumuzun,bir şeyler yapma isteğinin yerini rehavet ve üşengeçlik almış durumda.Bende birkaç gündür kendimi bahsettiğim ruh hali içerisinde bulmaya başladım ta ki bu güne kadar.
Sabah,pencereden esen ılık esintiyle yeni güne gözlerimi açtığımdan itibaren gördüğüm rüyanın da etkisiyle özlem sarmıştı tüm benliğimi son yedi gündür olduğu gibi..
Havanın sıcaklığı bahanesiyle bütün gün aylaklık yapıp boş boş oturmayı düşünürken, bir  anlık düşünceyle odamda hazırlanırken buldum kendimi.Bir jean,bir tshırt geçti elime,alelade topuz yaptım saçlarımı ve olmazsa olmaz eyelınerı da sürüp çıktım evden.Yanımda 1 kağıt bir de kalemle.Koşa koşa yetiştim otobüse.İstikamet :Kadıköy..
Yarım saat sonra vardım İstanbul'un incisi semtime.Eskiden hüzünlerimden,düşüncelerden kurtulmak için sığındığım mabedim şimdilerde O'nunla geçirdiğim güzel zamanları hatırladığımda yüzümde tebessümler oluşturan bir yer oluvermiş.
Güneş iyiden iyiye hissettirmeye başlamıştı kendini Kadıköyde.Martılara atılmak üzere alınmış simitlerimle beraber iskeleye doğru yol aldım.
Denizin eşsiz mavisi,gökyüzünde güneş,muazzam boğaz.
Derken akordeon sesi çalındı kulağıma.Küçük bir erkek çocuğu,babasına eşlik ediyor.Ne de güzel çalıyor..
Vapur denizin üzerinde adeta süzülerek ilerliyor.Kız kulesinin gitgide uzaklaşan eşsiz güzelliği..
Ben yazıma yoğunlaşmışken  kapıya ilerleyen insanları fark ediyorum. Beşiktaşa gelmiş olmalıyız.
Yürüyorum..Aklımda hiçbir plan olmadan.Bir de bakıyorum ki iskeleden Ortaköye kadar yol almışım.Bir yerlerde soluklanıyorum.
Düşünceler beliriyor.''Anı yaşamak'' diyorum sonra.Doyasıya,düşünmeden sadece anı yaşamak.Mutluluk için,huzur için..
Birkaç  dize geliyor aklıma.Ne de güzel söylemiş Ahmet Hamdi:

Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmaz akışında..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder